Aldığımız eğitimin seviyesi ne durumda?

Eğitim çok eski zamanlardan süregelen günümüzde en taze haliyle karşımıza çıkmaktadır. Eğitim çok eskiye dayanması bilimin eskidiği anlamına gelmez. Çünkü bilim gün geçtikçe gelişmeye devam etmektedir. Gelişen dünyamızı belki de bilime borçluyuzdur. Özellikle de araştırmalara ve insanların çalışma gücüne bağlı olarak çalışmalar yapmak hayatımıza büyük faydalar sağlamaktadır. Bilim dünyası ilk başta üniversiteler kurularak başlamıştır. Ve genellikle Hristiyan kökenli ülkelerde bu eğitim başlamıştır. Her zaman eğitim için güzel bir şeyler yapılması için insanlar uğraş sarf ederek çevresindeki insanlara da fayda sağlamak istemişlerdir. O yüzden bilim de gelişmiş hayatımızda daha kolay bir hale gelmiştir. Araştırmaların sonucunda çok sayıda buluş ve yeni fikirler ortaya çıkmıştır. İnsanlar bunu fark ettikçe daha fazla çalışmalar yapmaya başlamışlardır.verilen eğitim seviyesi, ülkemizde verilen eğitim seviyesi, eğitim seviyesi ne durumdaEğitimin reformcusu

Şuan ki eğitim hayatımıza ünlü Amerikan filozof, psikolog ve eğitim reformcusu John Dewey‘nin sayesinde gelmiştir. Ünlü filozof çalışmaların bu şekilde olmasının faydalı olacağını düşünerek bir sistem geliştirmiştir. Bu sistem sayesinde insanlarda daha kalıcı bir eğitim olacağını düşünmüş ve böyle bir program düşünmüş. Bu ünlü filozof ve psikolog John tarafından alınan ilham sayesinde eğitimin insanların kafalarında daha kalıcı hale gelmesi büyük işler çıkmasında faydalı oluyor. Daha sonra üzerine eklenen gelişmeler sayesinde de günümüzde karşımıza çıktığı gibidir. Eğitimin bugününü anlamak için de dünü bilmek daha faydalı olacaktır. bu şekilde düşünen bireyler sonucundan da memnun kalacaklardır.

Bugün aldığımız eğitime felsefeden bakmak

İnsanlar hayatlarında büyük değişimler yaşamak için çalışma isteği duyarlar. Özellikle de günümüzde verilen eğitim insanların faaliyetleri üzerinde büyük etki sağlamaktadır. Bu uygulama şimdiye kadar yaşanan en karmaşık uygulamadır. Genel bir bakış ile baktığımızda eğitim, insanlara bir takım becerileri öğretim ve öğrenim şeklinde hayatımıza sokan durumdur. Aslına bakılırsa bilgi almayı sezgisel ve akıl işlevi şeklinde almaktayız. Bu şekil eğitimi tamamen soyut bir halden somut şekline çevirerek daha kalıcı olmasını sağlamaktayız. Aslına bakılırsa eğitimin felsefe dilinde amacı, doğası ve içeriğine ulaşmak ile ilgili alanlarla ilgilenir. Bilginin kendisinin yanı sıra zihinsel bir durum ile daha kalıcı olması şeklinde çözülmektedir.

Üniversite Tercihi Yaparken Dikkatli Olun

YGS yapıldı ve birçok öğrenci sınav sonuçlarının açıklanmasının ardından LYS için hazırlanmaya başladı. Bu zorlu sürecin sonunda yeteri kadar puan alan öğrenciler tercih yapacaklar. Birçok öğrenci her yıl yanlış tercih yapıyor ve bu sebepten dolayı öğrencilik hayatları eziyet halini alıyor. Bu durumun yaşanmaması için lise son sınıf öğrencilerinin tercih edecekleri bölümleri iyice araştırmaları ve bu bölümlerin gerektirdiği şartları öğrenmeleri gerekmektedir. Eğer bir lise son sınıf öğrencisi tercih edeceği bölüm ve üniversite hakkında yeteri kadar bilgili değil ise öğrencilik hayatı boyunca pişmanlık duyabilir. Geçtiğimiz yıllarda binlerce öğrenci tercih edip yerleştikleri bölümleri beğenmeyip bir sonraki yıl tekrardan sınava girdiler. Bu kez bazıları istediği puanı alabildi ve gerçekten istedikleri bölüme girdi, bazıları ise yeteri kadar iyi puanlar elde edemeyerek bir yıllarını daha heba ettiler. Böyle bir durum ile karşılaşmak istemiyorsanız bir öğrenci olarak sizlerin dikkat etmesi gereken bazı şeyler var. Birkaç başlık altında toplayacak olursak dikkat etmeniz gereken en önemli noktalar şunlardır.Üniversite tercihi, yanlış bölüm seçimi, bölüm tercihi

Mesleğin kazancına değil size uygunluğuna bakın

Dışarıdan bakıldığında birçok meslek çok kolaymış gibi görünür ve oldukça fazla para kazandırıyormuş giib görünür. Sırf daha yüksek maaşlar elde edebilmek için birçok genç aslında sevmedikleri işleri yapmak üzere bölüm tercihinde bulunuyorlar. Aynı durum prestijli bir meslek edinme hayali olan gençler için de geçerlidir. Sırf prestiji ve maaşının dolgun olmasına kapılıp da bir bölümü tercih ederseniz mesleğinizi icra ederken karşınıza çıkacak sorunlar sizi daha fazla yıpratacaktır. Çünkü eğitimini aldığınız mesleği sevdiğiniz için değil icra etmek zorunda olduğunuz için icra ediyor olacaksınız. Sakın ola sırf bir mesleğin parası iyi ve prestij sağlıyor diye tercih etmeyin. Bu duruma uygun şekilde bir yorumda bulunacak olursak, sevdiğiniz ve severek yapabileceğiniz mesleklere yönelin ve buna göre üniversite bölüm tercihi yapın.

Üniversitenin adına değil eğitimin getirisine dikkat edin

Düz mantık ile düşünecek olursak x üniversitesinin adının çok iyi başarılar ile anılması birçok öğrenciyi etkiler ve birçok öğrenci bu üniversiteye girebilmek için birbiri ile yarışır. Halbuki bu üniversitenin eğitimi Y üniversitesinin eğitiminden daha kötü olabilir. Bu sebepten dolayı sırf bir üniversitenin popüler oluşuna kanıp tercihinizi buna göre yapmayın. Popüler olmayan ama gerçekten çok iyi eğitim veren üniversitelerin olabileceğini aklınızdan çıkarmayın.