İnsanlar her yaşta güzel ve bakımlı olmak isterler. Bu kadın yada erkek fark etmeden istenilen bir durum olmaktadır. Bu durum da kaza sonucu yada doğuştan olan burun şekil bozuklukları için estetik cerrahlarına gider bireyler. Peki bu bireyler en iyi estetik cerrahını tercih ederken en çok nelere dikkat ederler? Estetik cerrahları alanlarında oldukça uzun çaplı bir eğitim sonunda doktor olabilen ve mesleğinin hakkını en iyi şekilde vermeye çalışan insanlardır. Bakırköy de bulunan estetik cerrahlarının toplandığı sitede istediğiniz cerrahı seçebilmekte ve randevu gerçekleştirebilmektesiniz. Bakırköy burun estetiği hakkında istediğiniz her bilgiye ulaşabilir estetik cerrahları ile birebir iletişim kurabilmektesiniz. Estetik konusunda gerekli uzman bilgisini ve yardımcılığını sizlere gösteren uzman estetik doktorları ile tedavi sürecine girebilirsiniz.Bakırköy burun estetiği hakkında yapılan araştırmalarda kesin bilgi edinebilir gerektiği durumlarda uzman estetik doktorlarından yardım alabilmektesiniz. Estetik günümüzde oldukça fazla yapılan bir tedavi şeklidir. Kişiler güzel ve hoş görünmek isterler. Bu durumda ortaya çıkan estetik de burun estetiği olarak daha fazla oranda karşılaşma gösteren bir estetik olmaktadır. Her zaman ilerleyen teknoloji ile de ortaya birçok kolaylık sunan estetik ameliyat yöntemleri de oldukça gelişmiş düzeye gelmektedir. Uzman estetik doktorlarının da işlerini en iyi şekilde yaptıkları düşünülürse estetik hem daha güzel hem daha kolay bir durum haline gelmiş bulunmaktadır. Estetik cerrahları insanların fiziksel görünümlerini daha hoş hale getirmek için uzun yıllar boyunca eğitim alır ve her zaman en iyi estetik uygulamasını gerçekleştirirler.
Ay: Mart 2020
Bölgesel Zayıflama Yöntemleri Nelerdir?
Bölgesel incelme herkesin dilinden düşüremediği bir hikaye olarak karşımıza çıkmaktadır. Herkesin gayesi çok kısa süreler içerisinde bölgesel yağlarından kurtulup zayıf ve fit olmaktır. Fakat bu durumda unutulmaması gereken şudur ki önemli olan kısa sürede çok kilo vermek değil, sağlıklı bir biçimde az da olsa vücut kütle indeksinde yağ oranından kilo vermektir. Kişi bunu başardığı taktirde problemli görünümden sağlıklı bir biçimde kurtulacaktır. Aksi taktirde zayıflayacağım derken çeşitli sağlık problemleriyle karşılaşmak mümkün.
Bölgesel İncelme Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar
Çoğu insan aç kalarak, çok egzersiz yaparak bölgesel yağlanma probleminin önüne geçebileceğini düşünmektedir fakat bu oldukça yanlış bir düşüncedir. Öncelikle kişi bu davranışta bulunduğunda vücut olan duruma direnecektir. Bu durumda önemli olan vücuda hissettirmeden diyet, sağlıklı beslenme ve egzersiz uygulamasını gerçekleştirmektir. Bu sayede kişi sağlıklı bir biçimde kilo kaybı yaşayacaktır.
Bölgesel İncelme ve Diyet
Bölgesel incelme yöntemleri arasında belki de en etkili olan doğru bir biçimde organize edilmiş olan diyettir. Araştırmalar göstermektedir ki sağlıklı bir zayıflama sürecinde egzersiz %30 luk bir dilimde önem taşırken doğru ve dengeli beslenme %70 oranında başarı sağlayacaktır. Bu durumda asıl önemli olan da doğru ve dengeli beslenmeyi sürekli bir davranış biçimi haline getirmektir. Bu sayede kişi verdiği kiloları geri almadan devam edecektir
Zaman Değil, Sağlık
Bölgesel incelme isteyen bireyleri genel olarak bunu çok kısa süreler içinde gerçekleştirmek isterler. Özellikle karın bölgesindeki yağlar için şok diyetler uygulayıp belki de bir hafta içinde problemli görünümden kurtulmaya çalışırlar. Fakat bu yanlış bir davranış biçimidir. Bu şekilde davranmak hem kişinin metabolizmasına olumsuz etki edecektir, hem de hormonal dengesini bozacaktır. Uzun süren açlıklar beraberinde büyük açlık ataklarını getirecektir. Kişi de hormonal dengesi bu durum yüzünden bozuk olduğundan ötürü açlık atağına direnemeyecektir. Sonuç olarak bir haftada verdiği belki üç kiloyu diyeti bıraktığı beş gün içinde beş kilo olarak geri alacaktır. Özellikle böyle hızlı kilo alıp vermeler vücut için oldukça zararlı sonuçlara yol açmaktadır. Bu nedenle kişilerin göz önünde bulundurması gereken asıl durum kısa süre içerisinde çok kilo vermek değil, uzun da sürse sağlıklı bir biçimde kilo vermektir.
Estetik Bir Gülüşe Sahip Olmak
Gülüş Tasarımı Nedir?
Güzel bir gülüşe sahip olmanın en temel öğesi düzgün ve sağlıklı dişlere sahip olmaktır. Bu bakımdan dişlerin boyutu, rengi, diş etlerinin orantısına uygulanan küçük dokunuşlarla kişinin yüzüne uygun ideal gülüşü kazandırmaktadır. Öncelikle uygulanacak tasarımda belirli faktörler göz önünde bulundurulmalıdır. Yüz hatları, dudak yapısı, çene yapısı, dişlerin formu gibi özellikler incelenmeli ve gülüş ifadesi için yapılacak uygulamalar belirlenmelidir. Bu uygulamaların bazıları veya hepsi gerekli olabilmektedir. Örneğin porselen lamine, zirkonyum kaplama, beyazlatma veya yalnızca pembe estetik yeterli olabilmektedir. Hastanın ihtiyacı doğrultusunda tedavi belirlenir.
Tedavi Aşamaları Nasıl Belirlenir?
Gülüş tasarımı; kişinin ağız içi anatomik özellikleri incelendikten sonra, belirlenen ihtiyaç doğrultusunda yapılabilmektedir. Diş rengini açtırma, daha parlak ve ışıltı sağlayan görünüm kazandırma, diş etlerinde yapılan estetik dokunuş, uygulanan kaplamalar, implant gibi tedavileri kapsamaktadır. Dolayısıyla hastanın ihtiyacı olan ideal tedavi ile bir günde gülüş tasarımı uygulana bilir. Yapılacak olan tedavi yöntemine göre diş estetiğinin süresi belirlenir. Gelişen teknoloji ile birlikte bir günde gülüş estetiği yapılabilmektedir.
İlk aşama olan muayene yapıldıktan sonra çekilen gülümseme fotoğraflarıyla birlikte hasta bu konudaki beklentisini net bir şekilde ifade etmektedir. Bir günde gülüş tasarımı için yapılacak uygulamalar planlanır. Dijital olarak alınan ölçülerle tasarım yapılır ve estetik bir gülüş yakalamak için hasta dişlerinde uygulama yapılmadan mock-up hazırlanır. Hastanın yapılan modeli beğenisi ve onayı doğrultusunda tedavi aşamasına geçilir.
Tedavi aşamaları yukarıda da belirtildiği gibi herkesin bu konudaki ihtiyacı doğrultusunda farklılık göstermektedir. Gerekli analizlerin yapılmasıyla birlikte olabilecek en iyi sonuç belirlenir. Ayrıca hastanın özellikle istediğinden daha çok, yüzüne uygun ideal gülüş estetiği dikkate alınmalıdır. Bu doğrultuda diş hekiminin konuyla ilgili detaylı bilgi ve tecrübe sahibi olması çok önemlidir.
Kişinin sahip olduğu faktörlere göre yani çene yapısı, dişlerin uzunluğu, yüz simetrisi dikkat edilmesi gereken önemli hususlardır. Bonding uygulamasıyla bir günde gülüş estetiği yaptırabilir ve dikkat çekici özlenilen bir gülüşe kavuşabilirsiniz. Diş uzunluklarının orantısı hesaplanarak diş etlerinde yapılan estetikle de (pembe estetik) aynı gün istenilen gülüşe kavuşmak mümkündür.
Bademcik Şişmesi Nedeni Nedir?
Bademcik Nedir?
Bademcikler, boğazın her iki yanında var olan, vücudun savunma sistemini sağlayan aynı zamanda vücuda giren mikroplara karşı antikor üreten dokulardır. Bademcikler, el ile dokunulduğu zaman hissedilebilir.Bademcikler, dışardan solunum yolu ile alınan mikropların boğazda birikmesi sonucu şişer ve bademcikler iltihaplanır. Bademciklerin iltihaplanması genellikle bademciklerin üzerinde kızarıklıklar ve şişlikler olarak belirir. İlerlemiş boğaz iltihaplarında, bademciklerin üzerinde beyaz ve sarımtrak renkte kabarcıklar birikir, bunlara iltihap denilir. Bademcikler şiştiği zaman, yutkunma zorluğu yaşanır ve ağrı yapar. Derecelerine göre bademcik iltihapları belirti gösterir.
GENEL BELİRTİLER
Bademcikler, hava yolu ile alınan mikropların boğaz ve bademcikler üzerinde birikmesi ile şişer. Bademcik şişmesinin belirtileri, boğazda ağrı ve yutkunma güçlüğü ile başlar. Genelde tek taraflı başlayan boğaz ağrısı, zaman içinde çift taraflı ağrıya dönüşür ve giderek yutkunmada zorluk yaşatır. Yutkunma sırasında, boğaza Bir şey takılıyormuş gibi ağrı yapar, bu da insanları son derece rahatsız eden bir durumdur. Bademciklerin iltihaplanması, boğaz ağrısı ile başlar ve boğaz ağrıları tedavi edilmediği zaman iltihaplanmalar görülür. Her iki taraftaki bademciklerde beyaz ve sarı renkli kabarcıklar ve noktalar oluşur. Bazı ileri vakalarda, bademciklerin üzeri komple bu beyaz doku ile kaplanır. İleri seviyedeki bademcik şişmelerinde, ağızda kötü bir koku ve kuruluk yaşanır. Ayrıca boyunda şişme, bezelerde büyüme görülür. El ile dokunulduğu zaman bu bezeler de acı ve ağrı hissedilir. Bu belirtilere ek olarak yüksek ateş de hastalığın seyirlerindendir. Ses kısılması, yorgunluk, halsizlik, iştahsızlık, ses tonunda değişmeler, üşüme ve titreme de boğaz hastalıklarının belirtileri arasındadır.
BADEMCİK NASIL TEDAVİ EDİLİR? NE YAPMAK GEREKİR?
Bademcik iltihaplanmalarında ilk olarak doktora gidilmelidir. Kişi, kendi kendini tedavi etmeye kalkışmamalı ve doktorun tavsiyelerini uygulamalıdır. Bademcik şişmesinde, doktor genelde antibiyotik verir ve bu sayede iltihaplar kurur, tedavi olur. Fakat doktor önce, bademciklerin neden şiştiğinin analizini yapar, etken maddeleri ve mikropları belirler ve buna uygun ilaç verir.
AMELİYAT ŞART MIDIR?
Bademcikler, vücudun savunma mekanizmalarıdır. Dışarıdan alınan mikroplara karşı savaşır, savunma sağlar. Bu yüzden bademciklerin ameliyat ile alınması pek önerilmez. Eski zamanlarda, bademcikleri şişen kişilerin bademcikleri hemen alınıyordu. Fakat doktorlar artık buna karşı gelerek, hastalığın kronikleşmesini beklemektedir. Bademcikler, sürekli olarak şişiyor ve iltihaplanıyorsa, beraberinde yüksek ateş oluşturuyorsa, nefes almayı güçleştirip yutkunmada aşırı zorluk oluşturuyorsa, etrafındaki diğer organlara zarar vermeye başlıyorsa ameliyat edilip alınması gerekldir. Ancak tabii ki, buna sadece doktorlar karar verebilir. Savunma mekanizması oldukları için çok ileri düzeyde rahatsızlık yaşamadıkça, alınmaları önerilmez.
Bademcikler alındığı zaman, vücuttaki savunma sistemi zayıflamaz çünkü vücuttaki savunma sistemini sadece bademcikler karşılamaz. Bademciklerin alınmasının en büyük avantajı, kişi sık sık hasta olmaktan kurtulur ve farenjit gibi bilimum boğaz hastalıklarının riski kalmaz.
Bademcik şişmesine iyi gelen şifalı bitkiler, yaban mersini, papatya, keten tohumu, üzüm suyu, dut, soğan ve sarımsaktır. Sarımsak ve soğan, doğal antibiyotik sayıldığı için hergün tüketilmelidir. Bu sayede vücutta koruma mekanizmaları gelişir ve kişi hasta olmaktan kurtulur. Bunların arasındaki bazı bitkiler, kaynatılmadan kaynama noktasına gelinceye kadar ısıtılır, demlemeye bırakılır ve içilir. Hangi bitkiyi nasıl hazırlayacağınızı, şifalı bitkiler bölümümüzden öğrenebilir ve uygulayabilirsiniz.
Meme Kanseri Farkındalığı Artmalı
Özellikle kadınların meme kanseri belirtileri konusunda bilgilenmesi için meme kanseri farkındalık günleri düzenlenmektedir. Farkındalık günleri sayesinde, meme kanserine erken tanı koyulma fırsatı doğmaktadır. Meme kanseri eğer erken fark edilip, vakit kaybetmeksizin tedaviye başlanıldığında, kısa sürede iyileşebilen bir hastalıktır.Meme kanserinin ilerleyen evreleri için de uygulanan çeşitli tedaviler mevcuttur. Tabi erken evredeki bir kanser tedavisiyle, ilerlemiş kanserin tedavisinin başarısı ve süresi aynı olmamakla birlikte, ne kadar geç fark edilirse tedavinin başarıyla sonuçlanma ihtimali de o kadar düşmektedir. Tüm dünyada, Sağlık Bakanlıkları başta olmak üzere, ünlüler, sanatçılar, pek çok sivil toplum kuruluşu meme kanserinin farkındalığını artırmak için düzenlenen farkındalık etkinliklerine tam destek vermektedir.
Meme kanseri farkındalığının arttırılmasıyla bu kanserin belirtilerini anlamak daha da kolay hale gelmektedir. Meme kanseri farkındalığının amacı kadınların kendi kendine meme muayenesi yapmasını ve memelerin yapısında da oluşan değişimleri fark etmelerini sağlamaktır. Bunun içinde kadınların dikkat etmesi gereken en önemli nokta, kendi meme dokularını iyi tanımalarıdır. Evde düzenli aralıklarla yapacağınız muayeneler sayesinde belirtileri fark edebilirsiniz. Herhangi bir anormal durum gördüğünüz anda da doktorunuza başvurarak, hastalığın ilk evrelerinde tedavinize başlayabilirsiniz. 25 yaşından itibaren yılda bir kez klinik meme muayenesi, 40 yaşından itibaren de yılda bir kez meme muayenesinin yanında mamografi çekiminin de düzenli olarak yaptırılması gerekmektedir.
Evde yapılan muayenelerin daha düzgün sonuçlar verebilmesi için ayna karşısında yapmak gerekmektedir. Ayna karşısında yaptığınız muayenelerde memelerde meydana gelebilecek, şişlikleri, boyut farklılıklarını, şekil bozukluklarını çok daha net görebilirsiniz. Unutulmamalıdır ki, pek çok hastalıkta olduğu gibi meme kanserinde de erken tanı ve tedavi hayat kurtarır.
Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?
Basur hastalığı; kalın bağırsaktaki damar dokusunun zarar görerek genişlemesi neticesinde hastanın, kanama ve şiddetli ağrı çekmesine neden olan bir rahatsızlıktır. Basur hastalığı üzerine yapılan araştırmalar; hastalığa tam olarak neyin neden olduğunu bulamasa da, en büyük etkenin hastaların bizzat kendisi olduğunu ortaya çıkartmıştır. Basur hastalığı öncesinde birçok hastanın ortak şikâyeti kabızlıktır. Bir başka değişle kabızlık, basur hastalığı habercisi olabilmektedir.
Basur hastalığına çok büyük bir ölçüde kişinin kendi alışkanlıklar sebep olmaktadır. Halk arasında basur memesi olarak bilinen zedelenmiş damar dokusunun oluşma nedeni; dışkılama esnasında son derece katı bir hale gelen dışkının, kalın bağırsağın çıkış noktasındaki damarların zedelenmesine neden olmasıdır. Vücudun diğer bölgelerinde olduğu gibi zedelendikçe şişerek genişleyen kalın bağırsak dokusu, belirli bir aşamadan sonra basur memesi halini almaktadır. Bu aşamada kabız olduğu için katı haldeki dışkıyı çıkartmak için kendini sıkan ve anüs kaslarını daha da zorlayan kişi, dışkının kalın bağırsak dokusuna daha da fazla zarar vermesine neden olur. Bu sebepten ötürü basur hastalığının öncelikli tedavisi, kabızlık şikâyetinden kurtulmaktadır.
Basur tedavisi erken aşamalarda genellikle ilaç ve krem tedavisi ile iyileştirilmeye çalışılmaktadır. Hekimlerin verdiği basur kremleri sorunlu bölgeye dışarıdan uygulanmaktadır ve bu kremler hastaların ağrı ve kanama şikâyetlerini azaltmaktadır. Kremlerin içerisinde bulunan kimyasallar; basur memesinin içerisindeki kan damarlarında oluşan basıncı azaltarak, basur memesinin küçülmesine de neden olmaktadır. Ancak hekimler bu tür uygulamaları geçici bir sürede, sadece hastanın şiddetli ağrılarını azaltmak için kullanmaktadır. Basur kremleri hastalığın tamamen iyileşmesini sağlamadığı gibi, uzun vadede vücut bu kremlere bağışıklık kazanarak herhangi bir etkide bulunmamalarına neden olmaktadır. Bu nedenle kişinin bu kremleri kullanırken beslenmesine de büyük özen göstermesi gerekir. Aksi halde kişinin basur ameliyatı olmaktan başka bir çaresi maalesef kalmamaktadır.
Basur hastalığının tedavisinde en büyük rol kişinin kendisine düşmektedir. Mümkün olduğunca kalın bağırsakta sindirilmesi kolay olan ve bol lif içeren sebze ve meyve ağırlıklı beslenmesi gereken basur hastalarının, sindirimi kolaylaştırmak için her gün en az 2 litre de su içmeye özen göstermesi gerekmektedir.