Yeni Tip Ehliyette Neler Değişti?

Ehliyet sistemine getirilen değişiklikler ile birlikte hem ehliyet belgesine sahip olan kişiler hem de yeni ehliyet almak isteyen kişilerin aklında çok fazla soru işareti bulunuyor. Geçtiğimiz yıllarda stajyerlik dönemi başlıyor diye bir duyum herkesin ağzında dolanıyordu. Peki, bu sistem nasıl olacak, sisteme ve yasaya geçti mi, kabul edildi mi gibi sorular halen kulaktan kulağa dolanıyor. Sizlere bu konuda yardımcı olabilmek ve yeni sisteme göre Milli Eğitim Bakanlığı tarafından düzenlemeye alınan otomatik vites ehliyeti hakkında da bilgilere yer verelim. İlk olarak, ehliyet sisteminde ehliyet belgeleri grupları dönüşüm listesini sizler ile paylaşalım.yeni ehliyetlerin farkı, yeni tip ehliyetlerin farkı nedir, yeni tip ehliyet

  • Eski sürücü belgesi
    • A1 sınıfı
    • A2 sınıfı
    • B sınıfı
    • C
    • D
    • E sınıfı sürücü belgesi ( 28. 01. 1997 öncesi )
    • E sınıfı sürücü belgesi ( 28.01.1997 sonrası )
    • F
    • G
  • Yeni sürücü belgesi
    • M ve A1
    • M- A1
    • M – B1 – B – D1 ve F
    • M – B1 – B – D1 – C1 – C ve F
    • M – B1 – B – BE – C1 – C1E – C – CE – D1 – D1E ve F
    • M – B1 – B – BE – C1 – C1E – C – CE – D1 – D1E – D – DE ve F
    • M – B1 – B – C1 – C – D1 – D ve F
    • M ve F
    • M ve G gibi bilgiler sunulurken, otomatik vites ehliyeti konusunda bilgiler aşağıdadır. Bunun yanı sıra artık 2 yıl boyunca stajyerlik dönemi bulunurken, yeni ehliyet sahipleri, yanlarında tecrübeli ehliyet sahibi olmadan araç kullanımı gerçekleştiremeyeceklerdir.

Yeni sisteme göre dönüşümlü ehliyet belgeleri yeni sürücü belgesi başlığı altında verilmiştir. Bunun yanı sıra otomatik ehliyet belgesi nedir sorularınızı da yanıtlandıralım. Genel olarak bayanların tercihleri arasında otomatik vitesli araçlar yer alıyor. Kullanım kolaylığı bakımından tercih edilirken, manuel araçlara alışılmamasıyla birlikte direksiyon sınavlarında geçemeyen sürücüler bulunmaktadır. Bu düzenleme ile birlikte artık otomatik vitesli araçlar ile sınava girebilmek mümkün olacak. Fakat sahip olunan otomatik vites ehliyeti ile manuel şanzımana sahip bir araç kullanımı mümkün olmayacaktır. Çünkü ehliyet üzerinde sadece otomatik şanzımanlı araçlar kullanılabilir ibaresi yer almaktadır.

Akne Tedavisinin Zararları Nelerdir?

Cildin yağ tabakası tıkanarak yağ bezlerinin salgıladığı yağın dışarı atılamaması sonucu ortaya çıkıyor. Hemen her insanda görülen akne dış müdahale gerektirmeden zaman içerisinde kendi tedavisi olabilir. Gerçekleştiremediği durumlarda ise kişinin yasam kalitesini düşür ve psikolojik olarak etkilemektedir. Akne tedavisinde kullanılan yöntemlerden bahsedelim; krem tedavisi, peeling,  ilaç tedavisi, cilt bakımı ile lazer yöntemidir. Genel olarak akne tedavisi yaptıranlar krem ve ya ilaç tedavisini uygulanılıyor. Krem tedavisine yanıt vermeyen aknelere ağız yoluyla kullanabilecekleri ilaç verilmektedir. Sivilceler kişinin kendi bedenini ilgilendiren olumsuz olarak etkileyen ve genellikle ergenlik döneminde ortaya çıkan bir cilt sıkıntısıdır. Kalıtsal ve çevresel etkenler, stres ve beslenme seklimiz olumsuz olarak aknelerin oluşmasına sebep oluyor. Tedavisin ihmal edilmemesi gerekmektedir aksi takdirde akne lekeleri ve ya izleri kalabilmektedir. Kesinlikle aknelerle oynanmamalı ve ya sıkılmaması gerekiyor. Eğer oynanırsa leke oluşmasına sebep olan etkenlerden biridir.akne tedavisi nasıl yapılır, akne tedavisi sonrası, akne tedavisinden sonra dikkat edileceklerAkne tedavisi uygulattıran kişilerin bir kısmı da peelingi tercih ediyor. Peeling Yüzeysel olarak tedavide cildin üst kısmını etkiler. Bunun yanı sıra siyah ve ya beyaz noktalar ve lekelerin tedavisi içinde tercih edilen bir yöntemi belirtir. 2 ve ya 3 hafta Aralıklarla 6 ve 10 seans yapılan bir tedavi tekniğini belirtir. Akne oluşumuna neden olan sebepler arasında yorgunluk ile stres, uykusuzluk, hareketsizlik, az su içilmesi, çevresel-genetik etkenler ve beslenme seklimiz akne oluşumunu son derece olumsuz etkilemektedir. Akne tedavisi yaptıranlar genellikle stres ile beslenme alışkanlıklarının düzensizliğinden aknelerin oluştuğunu söyleniyor. Bölgesel ürünlerin yetersiz kaldığı zamanlarda ise hap tedavisi uygulanmaktadır. Birde önemli olan diğer konu ise akne tedavisinin zararları bulunur. Bölgesel olarak kullanılan ilaçlar yanı krem, losyon ile merhem kullanımında seyrek olarak alerjiler, yüzeysel yanık ve ya kızarıklar gibi zararları görülür. Bunlar cilt tipine göre değişiklik göstermektedir. İlaçlara ara verilerek bu sorunlar ortadan kaldırılır. Ağır sivilce vakalarında kullanılan haplar ise daha ciddi yan etkileri bulunuyor. Genellikle yağ metabolizmasını etkilediği için ciddi yan etkileri olur.

Akne tedavisinin zararları denildiğinde akla ilk karaciğer hasarı gelir. Çünkü sivilce haplarının genelinde karaciğere zarar verme özelliği vardır. bu yüzden kontrole gidildiğinde kan tahlili yaptırılır karaciğere hasar verip vermediğini öğrenmek için. Bunu dışında saç dökülmesi, ciltte kızarıklık ve kasıntı ortaya çıkmaktadır. İlaçları kullanmadan önce mutlaka reçete okunmalıdır.

Saç Ekimi Fiyatları Neye Göre Farklılaşır?

Günümüzün en rağbet gören estetik sorunu çoğunlukla erkeklerin yaşadığı saç ekimi estetiğidir. Bu alanda kendini geliştirmiş kendi branşında uzman ülkemizde sayıca çok plastik cerrahi uzmanı bulunmaktadır. Eskiye nazaran kıyaslandığında bu oran oldukça artış göstermektedir. Önceki yıllarda böyle gelişmeler daha çok avrupada gerçekleşse de ülkemizde de son dönemlerin aranılan olgusu haline gelmiştir. Artık bu tarz estetiklerin ayıplanmadığı aksine teşvik ediliyor olması da bu alanda talebin ve bu doğrultuda plastik cerrahinin ve estetik merkezlerin çoğalmasını desteklemiştir. Estetik merkezlerinin bir kısmı sadece saç ekimi fiyatları işi ile ilgilenirken bazıları ise estetiğin her alanında bayanların da ilgi gösterdiği çeşitli alanlarda da hizmet vermektedir. Ülkemizin metropol ve bazı büyük şehirlerinde sayısı küçümsenmeyecek kadar fazla olan merkezler bulunur. Buralara gösterilen alaka bu branşta hizmet veren uzman hekimlerin de gün geçtikçe kendini geliştirmesine değişik seminerlere katılmasına sebebiyet vermiştir. Artan talebi karşılamak için estetiğin ilk çıkış noktası olan Avrupa ülkelerinde yapılan kurs seminer ve yenilikleri görmeye gitmektedirler. Saç ekimi estetiğinin bu sayede gelişimi artmakta ve saç ektirmek isteyen insanların işleri kolaylaşıp ne tür bir uygulama yapılacağı seçeneklerinin fazlalaşması mümkün kılınmıştır. Seyrek saçlara uygulanan ya da saçı neredeyse hiç yok denilen hastaların geniş ve çeşitli uygulamalarla eski günlerine döndürmek hedeflenmektedir.saç ekim fiyatları, saç ekim fiyatları neden değişir, saç ekim fiyatları ne kadarSaç Ekimlerinde Fiyat Belirleme

Eski dönemlerin zahmetli ve estetik müdahaleye maruz kalan kişilere verdiği acıların artık günümüzde yok denecek kadar aza indirgenmesinde bu eğitimler ve gelişmeler etkili olmaktadır. Bu sayede çalışmalarını sürdüren kurumlar nasıl bir yenilik ve teknolojik imkan sunuyor ise bu konuda saç ekimi fiyatları için tarife belirlemesi yapabilmektedir.

Merkezlerdeki Fiyat Değişikliğinin Sebepleri

Özel sağlık kuruluşlarının yapmış olduğu bu estetik saç ekimi fiyatları uygulamalarının tarifeleri de bunu isteyenler için önemli bir etken estetik merkezlerinde fiyat farklılıkları olmasıyla birlikte saç ekimi uygulaması yapılacak kişinin saçlarının durumu da fiyatların belirlenmesindeki değişkenliğe sebep olmaktadır. Seyrelmiş saçlara uygulanacak seanslar daha kısa süreceği için fiyatlar ona göre daha az saçı bulunanın seansının işleminin uzun süreceği için fiyatlar ona göre belirlenebilir.

Ameliyatsız göğüs büyütme estetiği yaptırmak

Ülkemizde ameliyatsız göğüs büyütme estetiği yaptırmak gayet olumlu karşılandı. Ameliyat olmaktan çekinen yani halk tabiri ile bıçak altına yatmak istemeyen hanımlar için bir numaralı tercih haline gelen ameliyatsız estetik her geçen gün daha fazla kişi tarafından tercih ediliyor. Peki, herhangi bir cerrahi müdahale olmadan göğüslerin boyutu nasıl büyütülüyor?ameliyatsız göğüs büyütme, göğüs büyütme estetiği, ameliyatsız göğüs büyütme estetiğiAquafilling dolgu maddesi;

Bahsi edilen göğüs estetiğinde kullanılan ana madde aquafilling dolgu maddesi. Yapısından bahsetmemiz gerekirse %0.9 fizyolojik sodyum klorid çözeltisi diyebileceğimiz bu madde göğüs içerisine enjekte edilmektedir. Yalnızca iğnenin ucu kadar bir yerden enjekte edilen sıvı ile göğüslere şekil verilmektedir. Enjekte edilen bu sıvının insan vücuduna zarar verdiği ispatlanamamıştır. Bu maddenin herhangi bir karsinojenik, teratojenik etkisi bulunmamıştır. Öte yandan bıçak altına yatarak ameliyat ile göğüs büyütmenin birçok dezavantajı ve ilerleyen süreçte birçok sıkıntı çıkarması düşünüldüğünde ameliyatsız göğüs büyütme estetiği çok büyük bir buluş niteliğindedir. Peki, bu yöntem kimler için uygulanabilir, bir bakalım.

  • Göğüslerinin hacmini ve boyutlarını artırmak isteyenler
  • Göğüslerinin bedenini 1-2 beden büyütmek isteyenler
  • Göğüslerindeki çöküntüyü yok etmek ve dirilik katmak isteyenler bu işlemi uygulayabilirler.

Bunun haricinde bir isteği olanlar örneğin ciddi manada hacim artışı veyahut dikleşme isteyenler farklı metotları deneyebilirler. Örnek vermek gerekirse göğüs sarkması yaşayan hanımlar için uygun bir yöntem olmayacaktır. Bu sebeple bıçak altına yatmadan göğüs büyütmenin mahiyetini doğru anlamak gerekiyor.

Estetik sonrası süreçte yaşananlar;

Lokal anestezi ile yapılan ve yaklaşık 30 – 60 dakika süren bu işlem sonrasında hasta normal yaşantısına devam edebilir. Estetik sonrasındaki 1 hafta göğüslerde şişlik görülmesi doğaldır. Elbette bu süreçte ağır bir iş yapmaması gerekmektedir. Ayrıca ameliyatsız göğüs büyütme estetiğinde meme ucu ve süt bezlerine bir etki olmadığından işlem hamileliğe ve bebek emzirmeye mani olmaz. Hanımların kafasına takılan sorulardan birisi de kalıcılık mevzusudur. Yapılacak bu estetik ortalama 5 ila 8 yıl kalıcı olmaktadır. Göğüslerinizin doğallığı bozulmadan yani bıçak kullanılmadan boyutlarında artış yapmak bu yöntemden önce hayaldi. Aquafilling dolgu maddesi ile artık gerçek!

Madde Bağımlılığına Yol Açan Etkenler

Bağımlılık kelimesi, bir şeyin sürekli olarak tekrarlanması sonrasında oluşan bir faktördür. Düzenli olarak bir eylemi gerçekleştiren her kimse, o eyleme bir süre sonra aşina olduğu için istemese bile alışkanlıkları gereğince devam eder. Madde bağımlılığı da aynen böyle bir durumdur. Madde bağımlısı olan kişilerin madde bağımlılığına yol açan etkenler adı altında inceleme yapıldı zaman; öncelik ile merak ile yola çıktıkları görülür. Maddenin tadını, nasıl bir şey olduğunu merak edenler maddeyi tattıktan sonra bunun ardı arkasının kesilmediğini görür. Ve ne yazık ki madde bağımlısı olmuş ve bu yol da ilerlemeye devam etmiş olurlar.madde bağımlılığı nedenleri, madde bağımlılığını başlatan etkenler, madde bağımlılığını tetikleyen şeylerHer insanın çeşitli psikolojik sorunları olabilir ve bu durumlar da psikolojik desteklere başvurulabilir. Ancak psikolojik destek yerine zararlı maddeler ile bedenlerini uyuşturmak isteyenlerin basit ve kaçamak olarak saklandığı madde bağımlılığı, madde bağımlılığına yol açan etkenler olarak da isimlendirilebilir. Sigara, alkol ya da uyuşturucu olarak hiçbirini ayrım yapmadan kötü alışkanlık olarak nitelendirdiğimiz için herhangi birinin en az bir defa bile denenmiş olması ya da ara sıra olarak kullanılıp da “istesem rahatça bırakabilirim” gibi cümlelerin sarf edilmesi hiçbir şeyi ifade etmez. Çünkü kötü alışkanlıkları beraberinde getiren zararlı maddeler insanları kendilerine bağlamak için üretilmiştir. Her insanın uzak durması gerektiği maddelerin ulaşılabilir olması kullanılması gerektiği anlamına gelmediği gibi her birinden de uzak durulmalıdır. İnsan sağlığına zararlı olan tüm kötü şeylerin insanların hayatlarında vazgeçilemez hale gelmesini sağlayan sigara, alkol, esrar, eroin, kokain, bonzai gibi uyuşturucu çeşitlerinin her biri birer zararlı maddedir. Bu maddeleri zaman ile vücutlarında bir parça eksikmiş gibi kullanmak isteyenlere, kullanmak istediğinde bulamayınca öfke nöbetleri ve madde krizi geçirenleri madde bağımlılığı nedir sorusunun cevabı olarak verebilmek oldukça mümkündür. Her ne neden ile olur ise olsun, insanların kendi sağlıklarını kötü yön de etkileyen tüm şeylerin insanlardan uzak tutulması gerekir ve hiçbir durumda yakınlaşmanın doğru olmadığı bilinmektedir.

Psikolojik sorunları olanlar küçük yaşta başkaları tarafından görülerek özenilmesi sonucunda merak ile başlayanlar madde bağımlısı olmaya yönelik adımlar atanlardır. Çevresinde hemen hemen herkes de bu alışkanlık çeşitlerinden en az birini sürekli olarak görenler, ergenlik dönemi süresinde ailesi ya da yakınları tarafından ihmal edilenler madde kullanımı konusuna daha yakın kişilerdir.  Aile yapısında bozukluk olan yani daha doğrusu aile içerisinde bu maddeleri kullananlar ile yaşayanlar, madde kullanımına meyilli olanlar, stres yatıştırmak için kullananlar birer madde bağımlısı olmaya aday kişilerdir. Madde bağımlılığı nedir diyerek bir araştırma yapıldığında hemen hemen bu bilgiler ile eş değer de olan bilgiler ile karşılaşılır. Ancak önemli olan bu bilgilerin göz ardı edilmeden, çevremizdeki madde bağımlılığına yatkın olan kişilerin tespit edilmesi ve eğer kullanılıyor ise bu alışkanlıkları kendimizden ve sevdiklerimizden uzak tutmamızdır. Madde bağımlılarını tedaviye yönlendirerek onlara iyilik yapabileceğimizi de unutmamalıyız. Madde bağımlılığına yol açan etkenleri belirttik.